Son zamanlarda medyanın gündemini sarsan bir olay, küçük bir çocuğun maruz kaldığı şiddetle ilgili yaşandı. 4 yaşındaki çocuğun, üzerine çekpasla vurulması ve tokat atılması, toplumu derinden yaraladı. Aile içindeki şiddet, sadece fiziksel olarak değil, psikolojik olarak da birçok çocuğun hayatını olumsuz etkileyen bir meseledir. İşte bu son olayın detayları ve sonuçları hakkında bilmeniz gereken her şey.
Olay, geçtiğimiz günlerde yerel bir mahallede meydana geldi. H. A. adlı 4 yaşındaki çocuk, ailesiyle birlikte evdeydi. Eyfel Kulesi gibi iç içe geçmiş sorumlulukları ve iş yaşamı ile başa çıkmaya çalışan bir ebeveyn, çocuğuna olan öfkesini fiziksel şiddetle ifade etmeyi seçti. Gözleri dolu dolu konuşan komşular, "Ebeveyninin öfkesine maruz kalmasından korkan bu küçük çocuk, ne yaptı da bu kadar şiddet gördü?" diye sordular. Çocuk, evin içinde dolaşırken, annesi ya da babası tarafından tutulan bir çekpasla kafasına vuruldu. Şiddet dolu anlar, evin içinde yankılandı. Çocuğun ağlaması, komşuları harekete geçirdi.
Olayın duyulmasının ardından, mahallede büyük bir infial yaşandı. Sosyal medya kullanıcıları ve yerel örgütler, bu tür şiddet olaylarına karşı seslerini yükseltmeye başladı. "Çocuklar, öz güvenlerini kaybetmeden büyümeli. Aile içindeki şiddetin son bulması gerekir" diyen aktivistler, olayın ardından çeşitli kampanyalar başlattılar. Psikologlar, bu tür davranışların sadece çocuğa zarar vermekle kalmayıp, ebeveynin ruh sağlığını da olumsuz etkilediğini vurguladı. Çocukların gelişimi açısından aile içindeki şiddetin sonuçları tartışılmaz olduğu gibi, topluma olan etkisi de çok derin. Çocuklara karşı her türlü şiddetin önlenmesi ve şiddet kökenli sorunların çözümüne yönelik kalıcı tedbirlerin alınması gerekmektedir.
Yetkililer, olay sonrasında acil müdahale ekiplerini sevk ederek çocuğu koruma altına aldılar. Aileye yönelik de sosyal hizmetler devreye girdi. Çocuğun durumu, gündeme geldiği gibi daha da izlenmeye alınacak. Bu tür olayların önlenmesi amacıyla eğitim programları ve farkındalık yaratma çalışmaları başlatılması bekleniyor. Kısa bir süre önce benzer bir olayda bir başka çocuğun daha şiddete maruz kaldığı ortaya çıkmıştı. Bu, toplumsal bir yara haline gelen aile içindeki şiddetin önüne geçmek için hepimizin üzerine düşen sorumluluklar olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Ailelerin, kendi çocuklarına şiddet uygularken unutacağı bir şey var; şiddet eğitilmeyen bir aşamadır ve bu durum, sosyalleşen bu küçük bireylerin hayatını mahvedebilir. Küçük yaştaki bir çocuk, ebeveyni tarafından şiddet gördüğünde hem fiziken hem de ruhen büyük bir travma yaşar. Şimdi ise, bu travmanın etkileriyle baş etmek için çocuğun yanlız bırakılmaması ve gerekli tüm desteklerin sağlanması büyük önem taşımaktadır.
Herkesin üzerine düşeni yapma zamanı geldi: Duyulduğunu bildiğiniz çocuk istismarına dair sesinizi yükseltin, bu hikayeleri paylaşın. Çocuklarımızın sağlıklı ve mutlu bir ortamda büyümesi için hepimize büyük görevler düşmektedir. Şiddet, hiçbir koşulda kabul edilemez. Toplum olarak çocuklara karşı daha duyarlı ve sorumluluk sahibi olmalıyız. Hepimiz, birer birey olarak bu durumda ne yapabileceğimiz üzerinden düşünüp hareket etmeliyiz. Çocuklarımızın geleceği, şiddetsiz bir toplumda büyüme hakkına sahip olduğunu unutmadan şekillenmelidir.