Son günlerde medyaya yansıyan trajik bir olay, toplumda büyük bir üzüntü yarattı. 6 yaşındaki bir çocuk, annesinin kötü niyetli ruhlardan arındırmak amacıyla yaptığı uygulamalar sonucunda hayatını kaybetti. Olay, mental sağlık, ebeveynlik ve ruhsal rahatsızlıklar konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Yaşanan bu olay, birçok soru işaretini beraberinde getirirken, derin bir trajedinin de kapılarını açtı. Ebeveynlerin, çocuklarının ruhsal ve fiziksel sağlıkları konusunda ne kadar dikkatli olmaları gerektiği bir kez daha gündeme geldi.
Olay, geçtiğimiz hafta bir apartman dairesinde meydana geldi. 6 yaşındaki çocuk, annesi tarafından "şeytanlardan" arındırma amacı güdülerek çeşitli yöntemler uygulanmak suretiyle tedavi edilmeye çalışıldı. Anne, mahkeme belgelerine göre, “kötü ruhların” çocuğun üzerinde etkili olduğuna inanıyordu ve bu inanç doğrultusunda bulunduğu eylemler trajik bir sonla sonuçlandı. Ebeveynin bu tür inançlarla hareket etmesi, aynı zamanda ruhsal sağlık sorunlarına dikkat çekiyor. Çocukların ruh sağlığı, ailelerin bilinçli müdahaleleriyle örneğin tereddütleri ortaya çıkarken, çocukların hayatlarının tehlikeye atıldığı bir duruma dönüşebiliyor. Çocuğun ihtiyaç duyduğu sevgi, ilgi ve profesyonel yardım yerine, annesi tarafından şiddetli bir şekilde yanlış yönlendirilmesi, toplumda büyük bir tepkiye yol açtı.
Bu trajik olay sosyal medyada hızla yayıldı ve yurttaşlar arasında büyük bir infial yarattı. Ebeveynlerin, ruhsal sağlık konularında klinik bilgiye sahip olmadan hareket etmeleri halinde çocuklarına verebileceği zararlar tartışma konusu oldu. Uzmanlar, çocukların ruhsal durumlarının anlayabilmesi için ebeveynlerin öncelikle kendi zihinsel sağlıklarını da göz önünde bulundurmaları gerektiğinin altını çiziyor. Çocuklar, hem fiziksel hem de ruhsal olarak ailenin etkisi altında şekilleniyorlar, dolayısıyla ebeveynlerin var olan ruhsal sıkıntılarının çocuklara aktarılması, birçok olumsuz sonuca yol açabiliyor. Ebeveynlik becerileri, çocukların sağlıklı gelişimini doğrudan etkileyen unsurlar arasında yer alıyor. Bu durumu daha iyi anlamak adına pek çok kişi, olayı sosyal medyada tartışmaya ve uzman görüşleri almaya yöneldi.
Sonuç olarak, 6 yaşındaki çocuğun ölümü, toplumda ruh sağlığı, ebeveynlik ve çocuk istismarı konuları üzerinde eylem planlarının oluşturulması gerekliliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Ebeveynler, çocuklarının ihtiyaçlarını göz ardı etmeden, doğru kaynaklardan yardım almayı öğrenmeli ve bu konuda bilinçlenmelidir. Bu tür trajik olayların bir daha yaşanmaması adına, ruhsal sağlık hizmetlerinin ulaşılabilirliği artırılmalı, toplumsal bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır. Yapılan araştırmalar, mental sağlık sorunlarının, belirli psikolojik destek mekanizmalarıyla önlenebileceğini kanıtlamaktadır.