Son dönemde tarım ve hayvancılık sektöründe yaşanan çoban krizi, ülke genelinde önemli bir tartışma konusu haline geldi. Çobanlık mesleği, geçmişte olduğu gibi ihtiyaç duyulan ve saygı gösterilen bir meslek olmaktan giderek uzaklaşıyor. Hükümet ve çevre kuruluşları, bu mesleği icra edenlerin sorunlarını çözmek adına çeşitli teşvikler sunsa da, 70 bin lira gibi yüksek bir maaş bile çobanlar için yeterli olmuyor. Peki, bu duruma ne sebep oluyor? İşte detaylar.
Çobanlık, özellikle kırsal bölgelerde çok önemli bir iş kolu olmasına rağmen, son yıllarda gençlerin bu alanda çalışmaya istekli olmaması dikkat çekiyor. Zorlu ve uzun çalışma saatleri, fiziksel olarak ağır şartlar ve sosyal hayatın kısıtlı olması, bu mesleği cazip kılan unsurların azalmasına yol açıyor. Çobanlar, genellikle günde en az 12 saat çalışmakta olup, özellikle soğuk kış günlerinde ve sıcak yaz aylarında zorlu iklim koşullarıyla başa çıkmak zorunda kalıyorlar.
Ayrıca, çobanlık mesleği genellikle düşük prestijli bir meslek olarak algılanmakta. Gençler, gelişen teknoloji ve kent yaşamının sunduğu kolaylıkları göz önünde bulundurarak, hayvancılık ve tarım gibi geleneksel iş kollarından uzaklaşmayı tercih ediyor. Çobanlık yapan kişilerin, sosyal hayatlarının kısıtlı olması ve genellikle yalnız çalışmaları da, bu mesleğe olan ilgiyi azaltan diğer bir unsur olarak karşımıza çıkıyor.
Devletin tanıttığı 70 bin lira gibi yüksek bir maaş, pek çok insan için cazip bir teklif gibi görünse de, çobanlar için bu durum çok farklı. Çobanların, mesleki tatmin sağlama oranı düşük olduğundan, maddi kazanç pek de tatmin edici bir motivasyon unsuru olmuyor. Ayrıca, pek çok çoban, hayvancılık sektöründeki belirsizlikler ve pazar dalgalanmaları nedeniyle işlerinin devamlılığından endişe ediyor. Bu durum, birçok çobanın mesleklerini bırakma ya da başka iş kollarına yönelme kararı almasına yol açıyor.
Özetle, çoban krizi, sadece yüksek maaş ödenmesiyle çözülebilecek bir durum değil. Hayvancılık sektöründeki belirsizlikler, çalışma koşulları, sosyal statü ve mesleki tatmin, çobanlık mesleğini cazip kılan unsurlardır. Eğer bu sorunlar çözülmezse, çobanlık mesleği giderek daha da tezahürsüzleşecek ve tarım sektörü büyük bir darboğazla karşı karşıya kalacaktır.
Çoban krizinin çözümü için sadece maaşları artırmak yeterli olmayacaktır; gençleri bu mesleğe yönlendirecek teşvikler, sosyal hayatın iyileştirilmesi ve çalışma koşullarının insan onuruna yakışır hale getirilmesi gibi kapsamlı adımlar atılmalıdır. Eğer bu konularda somut adımlar atılmazsa, Türkiye’nin hayvancılık sektöründe köklü bir kriz yaşanmasını hep beraber izlemek zorunda kalacağız.