İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), 3 Mayıs itibarıyla İstanbul barajlarındaki doluluk oranlarını açıkladı. Kış aylarında yaşanan yağışların ardından, bahar mevsimindeki su tüketimi artışı, su kaynaklarının yönetilmesini daha da önemli hale getirmiştir. Şehirde yoğun ve hızlı bir nüfus artışı yaşanırken, su kaynaklarının sürdürülebilirliği hakkında tartışmalar sürüyor. Bu yazıda, İstanbul barajlarının doluluk oranlarını, su tasarrufuna dair alabileceğimiz önlemleri ve İSKİ’nin su yönetim politikalarını mercek altına alacağız.
3 Mayıs 2023 tarihi itibarıyla İstanbul’daki barajların doluluk oranları, İstanbul’daki su ihtiyacını karşılama açısından oldukça kritik bir gösterge olarak öne çıkıyor. İSKİ tarafından yapılan açıklamaya göre, barajların doluluk oranı %55 olarak kaydedildi. Bu oran, geçen yıl aynı döneme göre önemli bir artış gösteriyor ancak şehrin su ihtiyacını karşılamak için yeterli olup olmadığı tartışmalı bir konu.
İstanbul’un su kaynakları arasında en büyük paya sahip olan Ömerli Barajı’nın doluluk oranı %70, Terkos Barajı’nın doluluk oranı ise %64 seviyesinde. Diğer önemli barajlar olan Alibeyköy ve Kazandere barajlarında ise doluluk oranları sırasıyla %50 ve %40 civarlarında seyrediyor. Bu veriler, barajlardaki toplam su miktarının yakından takip edilmesi gerekliliğini bir kez daha ortaya koymuştur.
Barajlardaki doluluk oranlarının her geçen gün değiştiği günümüzde, İstanbul’da su tasarrufunu artırmak hayati önem taşımaktadır. İSKİ ve çevre uzmanları, su kaynaklarını verimli kullanma yöntemlerinin benimsenmesi gerektiğini vurguluyor. İşte, İstanbul’da su tasarrufu sağlamak için alabileceğiniz bazı önlemler:
İstanbul’da barajların doluluk oranlarının artırılmasına yönelik bireysel katkılar, büyük bir önem taşımaktadır. Günlük yaşamda benimsenen ufak tasarruf yöntemleri, su kaynaklarının korunmasına yardımcı olabilir. Toplumun her kesimine düşen görev, su tasarrufunu hayatının bir parçası haline getirmektir.
3 Mayıs itibarıyla İstanbul’un barajlarındaki doluluk oranlarının durumu, su tasarrufuna dair bilinçlenmeyi yalnızca zorunluluk olmaktan çıkarıp, aynı zamanda bir yaşam şekli haline getirmeyi sağlıyor. Bu bağlamda, şehir sakinlerinin su kullanımını dikkatli ve bilinçli bir şekilde yönetmeleri gerekmektedir. Hava koşullarına ve mevsime bağlı olarak yaşanabilecek su krizlerinin önüne geçebilmek adına gerekli önlemleri almak oldukça önemlidir. Su, hayatın kaynağıdır; bu yüzden onu korumak adına gerekli bilinci oluşturmak ve yaşam tarzlarımızda değişiklik yapmak elzemdir. İstanbul’da su kaynaklarını koruyarak şehirdeki sürdürülebilir yaşamı desteklemek, herkesin ortak sorumluluğudur.