Demans, son yıllarda dünya genelinde artan bir sağlık sorunu haline gelirken, uzmanlar bu konuda endişe verici bir uyarı yaptı. Nöroloji uzmanı Dr. Ahmet Yıldırım, özellikle 70 yaş öncesi bireylerin, belirli virüs enfeksiyonları geçirmeleri durumunda demans geliştirme riskiyle karşı karşıya olduklarını vurguladı. Yapılan araştırmalar, bazı virüslerin beyin sağlığını olumsuz etkileyebileceğini gösteriyor. Peki, bu durumun ardındaki bilimsel nedenler neler? Hangi virüsler risk oluşturuyor? İşte detaylar.
Demans, hafıza kaybı, düşünme yetisinde bozulma ve diğer bilişsel becerilerin azalmasıyla kendini gösteren bir hastalık grubudur. Özellikle Alzheimer hastalığı, demansın en yaygın türlerinden biridir. Son dönemde yapılan bazı çalışmalar, virüslerin demansta rol oynayabileceği olasılığını gündeme getirdi. Üzerinde durulan başlıca virüslerden biri, SARS-CoV-2 olarak bilinen COVID-19 virüsüdür. Araştırmalar, COVID-19 geçiren bazı bireylerde bilişsel gerileme ve yoğun bakımda yatan hastalarda daha sonraki dönemde demans gelişme riski olduğunu ortaya koydu. Bunun yanı sıra, diğer virüslerin de sinir sistemi üzerindeki etkileri tartışmalı bir konu olarak karşımıza çıkıyor.
Dr. Yıldırım’a göre, virüsler vücutta bir enfeksiyon oluşturduklarında, bağışıklık sistemi devreye giriyor ve bu da beyin dahil olmak üzere vücudun diğer bölgelerine etki edebiliyor. Özellikle yaşlı bireylerde, bağışıklık sisteminin zayıflaması, virüslerin beyne olan erişimini kolaylaştırmakta ve bu durum zamanla demansa yol açabilecek nörodejeneratif süreçleri tetikleyebilmektedir. Bu nedenle, virüs geçiren 70 yaş altı bireylerin, hafıza testleri ve bilişsel değerlendirmeler ile takip edilmesi büyük önem taşıyor.
Demans riski konusunda duyarlı olmak, toplum olarak atmamız gereken önemli bir adım. Dr. Yıldırım, bireylerin sağlıklı yaşam tarzı benimsemelerinin ve düzenli sağlık kontrolleri yaptırmalarının kritik olduğunu ifade ediyor. Özellikle sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite ve zihinsel egzersizler, demans riskini azaltmaya yardımcı olabilecek faktörler arasında yer alıyor. Ayrıca, enfeksiyonlardan korunmak için aşıların yaptırılması, hijyen kurallarına uyulması ve riskli bölgelerden uzak durulması da önerilen korunma yöntemleri arasında öne çıkıyor.
Bunun yanı sıra, sosyal bağlantıları güçlendirmek, yalnızlıktan kaçınmak ve zihinsel olarak aktif kalmak da önemli. Toplum içerisinde sosyal etkinliklere katılmak, yeni beceriler geliştirmek veya hobi edinmek, bilişsel işlevleri destekleyen faktörlerdir. Özellikle çocuklarla ve aileyle vakit geçirmek, beyin sağlığını korumaya yardımcı olabilir.
Dr. Yıldırım, genel sağlık durumunu korumanın yanı sıra, bireylerin stres yönetimi konusunda da dikkatli olmaları gerektiğini vurguluyor. Stres yönetimi için meditasyon, yoga gibi rahatlatıcı aktiviteler önerebiliriz. Bu tür aktiviteler, stres seviyelerini düşürerek, sağlık üzerinde olumlu etkiler yaratabilir.
Virüslerin ve demansın ilişkisini daha iyi anlayabilmek için yürütülen araştırmalar hala devam etmekte. Uzmanlar, bu konudaki farkındalığın artırılması adına toplumda daha fazla bilgi paylaşımı yapılmasını önermektedirler. Her bireyin, bilişsel sağlığını korumak ve demans riskini azaltmak adına üzerine düşeni yapması gerekiyor. Sonuçta, sağlık her şeyin başıdır ve bilinçli bir şekilde verilen önlemler, geleceğin sağlıklı bireyleri olmamızda önemli bir rol oynamaktadır.
Bu bağlamda Dr. Ahmet Yıldırım, "Demansı önlemek mümkün olmasa da, riski en aza indirmek için atılacak adımları bilmek ve uygulamak herkesin sorumluluğudur" şeklinde konuşarak, bireyleri daha dikkatli olmaya çağırmaktadır. Sağlığınızı korumak ve bilinçli bir yaşam sürmek için, bu kritik uyarıları dikkate almanın zamanıdır.